Kooperatifler, ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaç ve isteklerini gerçekleştirmek için üyeleri tarafından ortaklaşa sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen insan merkezli işletmelerdir. Değerlere ve ilkelere dayalı işletmeler olarak, uzun vadeli işler ve refah yaratan sürdürülebilir işletmeler oluşturmak için insanlara olanak vererek adalet ve eşitliği ilk sıraya koyarlar.
Türkiye’de Cumhuriyet döneminde konut inşa eden ilk konut kooperatifi 1934 yılında Ankara’da kurulan Bahçelievler Yapı Kooperatifidir. Bu kooperatif evsiz memurları birer ev sahibi yapmayı amaçlamıştır. 1962 yılı Nisan ayında kredi yönetmeliğinde yapılan değişiklik neticesinde Sosyal Sigortalar Kurumu kooperatiflere doğrudan kredi açmaya başlamış 1963 yılında Ordu Yardımlaşma Kurumu daha sonra da 1971 yılında kurulan Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu kooperatiflere kredi açar olmuştur.
Türkiye’de 1980’lerin başında ekonomide ve inşaat sektöründe büyük bir durgunluk yaşanmıştır. 1981 tarihli 2487 sayılı Toplu Konut Kanunu ve onu izleyen 2985 sayılı Toplu Konut Kanunu da bu arayışlar ile oluşmuştur. 1984 yılı sonrasında 2985 sayılı Toplu Konut Yasası- Toplu Konut Fonu ve Toplu Konut İdaresi yapısal oluşumu devletin konut sektörüne müdahalelerinden en önemlilerinden biri olmuştur. Kanun ve yönetmeliklerde yapılan yeni düzenlemeler neticesinde 1981 – 2000 yılları arasında, konut yapımındaki aktörler arasında kooperatifler ön plana çıkmıştır.
21.yüzyılın başında, karma ekonomiden çok özel sektörün ön plana geldiği bir sistemde kooperatifçiliğik sisteme büyük ölçüde ters düşmüş, kooperatifçiliğin işlevlerini görebilmesi için nasıl modeller öngörülebilir konusu yerine, kooperatifçiliği ayakta tutabilir miyiz sorusu tartışılmaya başlanmıştır. Nitekim 2000’li yıllar kooperatiflerin konut sunumu içindeki paylarının azaldığı ve etkinliklerinin yitirildiği bir dönem olmuş, konut kooperatiflerinin ruhsatlı konut sunumu içindeki payları azalmış, 2020 yılına gelindiğinde bu pay %1 seviyesine inmiştir.
Neo-liberal ekonomi anlayışı çerçevesinde özel sektörün inşaat sektöründe birincil rol oynadığı konumda tamamen çevrim dışına itilen kooperatifler giderek yok olmaktadır. Oysa kooperatiflerin, özel sektör veya kamu uygulamaları yanında özellikle orta gelir grubuna konut sunan bir organizasyon olarak varlıklarını sürdürmelerinin sağlayacakları yararlar hatırlanmalıdır.
Konut kooperatifleri ülkemizde ruhsatlı konut üretiminde yer alan kuruluşlardan olmakla, ilk kuruldukları 1934 yılından bugüne, konut kooperatiflerindeki sorunlu uygulamalar bir taraf bırakılırsa; konut sektöründeki birçok aktör gibi konut kooperatifleri başarılı uygulamalar gerçekleştirmiştir.
1995 yılında kurulup 2001 yılında tasfiye olan S.S.İncikent Konut Yapı Kooperatifi 2000 yılında, İnci Kent Sitesi’nin inşasını tamamlayarak, kent Antalya’nın güzide bir mevkiinde nezih bir yaşam alanı inşa etmiştir.